Kıl dönmesi
1,392 likes, 0 comments - tavilogluproktoloji on March 4, 2024: "Kıl dönmesi apsesi sürekli tekrarladığında, ‘’tekrarlayan kıl dönmesi apsesi’’ olarak Kıl dönmesi Latince adıyla pilonidal sinüs daha çok 15-25 yaş gurubu genç erkelerde rastlanan bir hastalıktır
Kıl dönmesinin teknik oluşumu ise şu şekildedir; vücuttan dökülen kıllar kuyruk sokumuna veya cilt Halk arasında "kıl dönmesi" olarak bilinen pilonidal apse, aslında her zaman "kıl dönmesi" sonucunda olmayan, esasında genetik kökenli bir hastalıktır ve Evrim 'in acılı ama ilginç verilerinden biridir
Kronik Kıl Dönmesi Hastalığı ve Konservatif Tedavi: Tekrarlayan enfeksiyon atakları, akıntıya neden olan olgularda genelde ameliyat önerilmektedir
Bu uygulamanın yapılabilmesi için lokal veya genel anestezi yapılması gerekir
Latince’de pilonidal kelimesi kıl kökü, sinüs ise boşluk demektir
Koltuk altı, kasık, göbek çevresi ve parmak aralarında da bulunabilir
Enseden, sırttan dökülen kıllar kuyruk sokumu bölgesinde toplanarak kılın yapısı gereği cilt altına girebilir
Hatta enfeksiyonun diğer bölgelere yayılmasına dahi sebep olabilir
Natal yarıkta kıl dönmesi: Risk faktörü: Obezite, aile öyküsü, uzun süre oturma, fazla miktarda kıl (hirsutizm), yeterli egzersiz yapmama: Tanı Pilonidal, saç yuvası anlamına gelir ve Latince saç (pilus) ve yuva (nidus) kelimelerinden türetilmiştir
info@rumelihospital
İleri vakalarda, kıl dönmesi Kıl dönmesi olduğundan şüphelenen kişilerin, hastalığın mahrem bir bölgede meydana gelmesi sebebiyle doktora gitmekten çekinmeleri, geniş spektrumlu antibiyotiklerle tedavi Bu sayfada kıl dönmesi latince adıyla pilonidal sinüs (sakral kist, kist dermoid sakral) ile ilgili bir çok bilgiye özet halinde ulaşabileceksiniz
Özellikle de kuyruk sokumu bölgesi daha büyük bir özenle temizlenmelidir
Kıl dönmesi %95 oranında kuyruk sokumu bölgesinde meydana geldiğinden bunun sonucu olarak kuyruk sokumu ağrısı duyulabilir
Enseden, sırttan dökülen kıllar kuyruk sokumu bölgesinde toplanarak kılın yapısı gereği cilt altına girebilir
Kıl dönmesi uzun yıllardır farklı şekillerde yapılan klasik ameliyatlarla, son 10 yıldır çağdaş ameliyatlarla da tedavi edilmektedir